Estetik uzmanı uyardı: Kalıcı botoks ve dolgudan uzak durun
Estetik uygulamaları son yıllarda yaygınlaştı. Sosyal medya ve internetin de hayatımıza girmesiyle bu tür işlemler herkes tarafından daha kolay erişilebilir hale geldi. Ancak bu durum merdiven altı kavramını da gündeme getirdi. İşin ehli olmayan kişiler tarafından yapılan estetik uygulamaların son yıllarda bir hayli arttığını ifade eden Medikal Estetik Hekimi Dr. Özlem Mutlu Çetin, önemli uyarılarda bulundu. Dr. Özlem Mutlu Çetin, Yüzün anatomisini, kasların dağılımını bilmeyen bir kişi nasıl botoks yapabilir? Bu şekilde yapılan enjeksiyonlarda bir komplikasyon çıkma durumu yüksektir diye konuştu.
Damarsal tıkanıklıklar olabilir
En önemli problemin damarsal tıkanıklık olabileceğini ifade eden Dr. Özlem Mutlu Çetin, “Dolgu materyallerinin kaçak olduğu, vücuda uyumlu olmayan malzemelerin kullanıldığını duyabiliyoruz.
Kalıcı dolgu damarsal tıkanıklıklara yol açabilir. Yanlış madde kullanımı sonucu bir pıhtı atma durumu görülebilir. Kişiye uygun olmayan malzeme kullanımında alerjik reaksiyonlar olabilir.
Kesinlikle kalıcı malzeme ve dolgulara karşıyım. Süresi belli olan ve insan vücuduyla uyumlu dolgular yapılması gerekiyor.
Vücudumuz bize emanet ve anatomisine zarar vermeden estetik operasyon yaptırmalıyız. Estetik vücudun bütününe zarar vererek güzelleşmek değil. Bu şekilde güzelleşmeye çalışırken mevcut olandan da mahrum kalabilirsiniz” uyarısında bulundu.
Kalıcılık süresine de dikkat
Botoks ve dolgu uygulamalarının vücutta kalıcılığı hakkında da bilgi veren Medikal Estetik Hekimi Dr. Özlem Mutlu Çetin, şu uyarılarda bulundu:
Botoksun süresi kişiye göre değişmekle birlikte 4 ila 6 aydır. Dolguların süresi 1 ila 2 yıldır. Vücudun kendi eritme kapasitesine göre bunların kalıcılığı değişiyor.
Asıl olan vücuda zarar vermeden güzelleşmektir. Vücut önce içten beslenmeli sonra bu tür işlemlere yönelmek doğru olacaktır.
Bu tür uygulamalar plastik cerrah, dermatoloji uzmanı, sertifikalı medikal estetik hekimleri tarafından yapılmalıdır.
Kişi bu tür uygulamaları yaptırırken merkezin ruhsatının yanında hekimin uzmanlığına da dikkat etmelidir.
Hekimlikle alakası olmayan kişilerin bu tür işlemleri yaptığını görüyoruz. Vatandaşlar öncelikle bütçesel nedenleri göz önüne alarak böyle yerlere gitmesinler. İşlemin ücreti uygun olsun diye ruhsatlı olmayan yerleri tercih etmesinler. Bu şekilde sağlıklarını tehlikeye atacaklarına hiç estetik yaptırmamaları daha iyi olacaktır. Bütçeye bakarak doğru olmayan yerlere kendilerini teslim etmesinler.”
Vatandaşlar öncelikle bütçesel nedenleri göz önüne alarak böyle yerlere gitmesinler. İşlemin ücreti uygun olsun diye ruhsatlı olmayan yerleri tercih etmesinler.
Bu şekilde sağlıklarını tehlikeye atacaklarına hiç estetik yaptırmamaları daha iyi olacaktır.
Bütçeye bakarak doğru olmayan yerlere kendilerini teslim etmesinler.
Maliyeti düşürmek ve karı artırmak amacıyla gıda ürünlerinde yapılan hileler, sizi hasta edebilir! İşin en kötü tarafı ise katkı maddesi kullanılan ve kullanılmayan ürünü gözle ayırt etmenin mümkün olmaması. Ekmek, yufka gibi unlü mamullerin daha beyaz ve hacimli durması, raf ömrünün uzun olması için katılan bu maddeleri kimi zaman tadından anlamak da mümkün. Gıda Mühendisi Taylan Akgün “Güvenilir, tanıdık yerlerden ürün almakta fayda var” diyerek unlu mamullerde yapılan hileleri anlattı
Hemen her gün tükettiğimiz ekmek ve çeşitli unlu mamullerde de hileli yöntemlere başvuruluyor. Gıda Mühendisi Taylan Akgün, unlu mamullerin daha beyaz, daha hacimli ve uzun süreli raf ömrüne sahip olması için benzoil peroksit, potasyum bromat gibi katkı maddelerinin kullanıldığını söyledi.
Bu ürünlerin etkilerinin anlatan Akgün, “Benzoil peroksit, un elde edilirken ağartıcı olarak kullanılıyor. Bir buğday un haline dönüştürüldüğünde aslında iki hafta içerisinde un kendi doğal beyaz rengine ulaşıyor. Ancak bu katkı maddesini kullandığınız zaman süre oldukça kısalıyor; 24 ile 72 saat arasına iniyor.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde kanserojen etkiye sahip olduğunu kanıtlayıcı veriler var. Bunu gördükten sonra insanla üzerinde deneyler yapılmıyor. İnsanlara da etki edeceği nedeniyle özellikle Avrupa Birliği başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde katkı maddesi olarak kullanılması yasaklanıyor.
Potasyum bromat ise unlu mamullerde çok geniş yelpazede kullanılan bir ürün. Özellikle mayalı, fermente olan ürünlerin fermantasyon kabiliyetini artırıcı, ürünün hacminin verimli bir şekilde artmasını sağlayıcı bir katkı maddesi” dedi.
5Kurdeşen, astım gibi birçok hastalığı tetikliyorlar
Kurdeşen, astım gibi birçok hastalığı tetikliyorlar
Öte yandan kullanılmasına belirli ölçülerde izin verilen benzoik asidin aşırı kullanımda çeşitli yan etkilere yol açtığını ifade ederek, Benzoik asidin kullanılması yasak değil.
Bu meyvelerde doğal olarak bulunan bir asit. Bu daha çok sodyum, potasyum ve kalsiyum tuzları olarak gıdalarda bulunuyor. Bunun gıdalarda kullanım amacı ise mayalara, küflere bağlı bozulmaların geciktirilmesi.
Özellikle dolgulu unlu mamullerde yufka, ekmek gibi raf ömrü uzun olması istenen ürünlerde kullanılabiliyor. Bunun binde 1-2 oranında kullanım limiti var.
Bu limit geçildiğinde özellikler C ve E vitaminiyle reaksiyona girerek kan üzerinde oluşabilecek kanserlerin de oluşmasını etkilediği öngörülüyor. Kurdeşen, solunum bozuklukları, astım gibi hastalıkları da tetikliyor” diye konuştu.
Ağzınıza ekşi bir tat geliyorsa dikkat!
Katkı maddesi kullanılan ürünlerin sadece laboratuvar ortamında yapılan testler sonucunda tespit edildiğinin altını çizen Akgün, herkese tanıdıkları ve güvendikleri yerlerden alışveriş yapma tavsiyesinde bulunarak şunları söyledi:
Yufkayı aldığınızda her zaman bildiğiniz yufka tadında daha ekşi bir tat alıyorsanız bu katkı maddesinin fazla kullanıldığına işaret eder.
Ancak iyi bir fırıncı ürününü doğru bir şekilde yaptıysa doğru tarifi uyguladıysa da ortaya iyi bir ürün çıkar.
Bu yüzden katkı maddesi kullanılan ve kullanılmayan ürünü gözle ayırt etmek mümkün değildir.