Miyomlarda en önemli faktör: Rutin takip

Her 100 kadından 30’unda görülen Miyom’lar çoğu zaman kanserojen etki yaratmasa da kadınları en çok tedirgin eden rahatsızlıklar arasında yer alıyor. Konu ile alakalı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hatice Gürsoy bilinmesi gerekenleri anlattı.

Miyomların östrojen hormonuna bağlı olarak rahimde gelişen urlar olduğunu belirten Hatice Gürsoy, Her 100 kadından 30’unda görülen miyomlar genelde iyi huylu tümörlerdir. Fakat çok seyrek olarak kötüye dönüşüm gösterebiliyorlar. Bu oluşum süreci içerisinde karın ağrıları, aşırı adet kanamaları, idrar kaçırma, kabızlık, karında şişkinlik, ilişki esnasında ağrı gibi şikayetler oluşabiliyor. Bu gibi şikayetlerin olduğu durumlarda ultrason takibi yapılarak buna göre tedavi planlanmaktadır dedi.

5 santimin üzerindekilere ameliyat…

Miyomların tedavi süreci ile ilgili bilgi aktaran Gürsoy, 5 santimin üzerindeki miyomların alınması gerekir. Miyomektomi denilen yöntemle küçük kesilerle bu operasyonlar gerçekleşebiliyor. Öte yandan 45 yaşını geçmiş ve menopoza gidişat başlamış hastalarda kansere dönüşme riski arttığından rahmin alınması tavsiye edilmektedir. Bu süreçte yumurtalıklar da aktivitesini kaybettiği için ve bu yaşlarda kanser riski taşıdıkları için onlarında alınması gündeme gelebiliyor. Ancak bu durum hastaya göre değişiyor. Hastanın yaşı küçükse ve hormona ihtiyacı var ise kemik erimesinin önüne geçmek için yumurtalıklar bırakılabiliyor. Menopoza girmiş veya hormon seviyesi azalmış hastalarda kanser riski bulunması durumunda alınıyor ancak öte yandan ameliyat esnasında karar verilen durumlar da söz konusu oluyor ve yumurtalıklar sağlıklı ve çalışır vaziyette ise alınmayabiliyor. Operasyon sonrası ise 6 ayda bir takiplerin atlanmaması gerekiyor şeklinde konuştu.

Hamile kalınmadan önce alınmalı.

Hamilelikte miyomların ciddi sorunlara yol açabileceğine değinen Dr. Hatice Gürsoy, Miyomlar hamilelik esnasında büyüyebilir bu yüzden hamile kalınmadan önce alınmaları ya da çeşitli tedavi planlamaları ile küçültülmeleri gerekir. Çünkü hamilelik esnasında büyüyen miyomlar bebeğin doğumun şeklinin değişmesine bile neden olabiliyor. Miyom normal doğuma izin vermeyebiliyor, yolu kapatabiliyor. Bu tarz durumlarda sezeryana alınabiliyor hastalar. Kökü yaygın miyomların kanama alanları çok fazla olduğundan ve rahimde büyüdüklerinden ötürü sezeryanla alınma ihtimalleri de düşüyor. Öte yandan miyomlar bebeğin yerleşeceği kısmı da engelleyebiliyor bundan dolayı düşüklere neden olabiliyor. Var olan bir miyomla eğer hamile kalındı sadece takip edilebiliyor. Hamilelik süresinde herhangi bir tedavi planlanamıyor ifadelerini kullandı.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir