Vekil ebe ve hemşirelere müjde
Devlet memurlarına tanınan haklardan yararlanması gerektiği yönünde karar verildi…
Tüm Sağlık-Sen, Kayseri İdare Mahkemesinde açılan bir davada, vekil ebelerin yıllık, mazeret ve doğum izni gibi devlet memurlarına tanınan haklardan yararlanması gerektiği yönünde karar verildiğini bildirdi.
Sendikadan yapılan yazılı açıklamada, Kayseri’de vekil ebe olarak görev yapan bir sendika üyesinin, yıllık, mazeret, hastalık ve aylıksız izin istemiyle idareye başvurduğu, ancak idarenin vekil ebe ve hemşirelerin izin hakları olmadığı gerekçesiyle başvuruyu reddettiği ifade edildi.
Açıklamada, idarenin ret cevabı üzerine sendika Hukuk Müşaviri Avukat Murat Alımcı tarafından idarenin işleminin iptali için Kayseri İdare Mahkemesine dava açıldığı bildirildi.
Davayı görüşen mahkemenin, çalışanların dinlenme hakkının, 657 sayılı Yasanın 86. maddesi uyarınca, ”vekil memur(ebe) olarak atananlara 175. madde hükmü uyarınca yalnızca memurlara tanınan sosyal haklardan yararlanmaları değil, memurların sosyal haklarından dahi yararlanma hakkının da tanındığı, vekil memurların (ebeler) görev yaparken statülerine uygulanabilecek nitelikte olan ve asli memurların yükümlü oldukları sorumluluklardan kaçınamayacakları gibi, tanınan temel haklardan da yararlandırılmaları gerektiğine ve bunun Anayasanın 5. Maddesi ile teminat altına alındığına, dinlenme sürelerinin kanunla düzenlendiğine” dikkat çekildi.
Açıklamada, mahkeme kararında, vekil ebe/hemşire olarak atananların yasada belirtilen süre, rapor gibi koşulları taşımaları kaydıyla, yıllık, mazeret, hastalık ve aylıksız izin haklarından yararlandırılmaları gerektiğine hükmedildiği, idarenin işleminin hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal edildiği belirtildi.
YASA VEKİL EBE VE HEMŞİRELERİ MEMUR OLARAK DEĞERLENDİRDİ
Verilen kararın önemli bir gelişme olduğunu kaydeden Alımcı, ”Mahkeme, kamu hizmetini sadece memurların yapacağını açıkça belirtiyor; vekil ebe ve hemşirelerin de memur olarak değerlendirmeleri gerektiğini ifade ediyor. Vekil ebe–hemşire olarak atanan personelin hizmet sözleşmelerinin her yıl yenilendiği, bu kadrolara asaleten atanan devlet memurları veya sözleşmeli personel gibi hizmetle ilişkilerinin süreklilik arz edecek şekilde uygulama yapıldığı, bu nedenle aradaki farklılığın hukuk devleti ilkesine ve insan haklarına aykırı olduğu vurgulanmıştır. Süreç hakkında, mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu.